Jeoloji Profesörü Üşümezsoy: Üçüncü deprem endişesi
Jeoloji Profesörü Şener Üşümezsoy, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki depreme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, bölgede üçüncü bir depremin yaşanabileceği ihtimaline karşı artçı sarsıntıların yakından izlendiğini söyledi.
CNN Türk yayınında konuşan Üşümezsoy, ağustos ve ekim aylarında meydana gelen iki büyük depremin ardından bölgedeki fay hatlarında hareketliliğin sürdüğünü belirtti.
“Depremler birleşerek tek faya dönüşüyor”
Depremlerin aynı fay sistemi üzerinde geliştiğine dikkati çeken Üşümezsoy, “Depremlerin hepsi birleşerek aşağıda tek faya dönüyor. Burada yaşanan ikinci deprem, ikiz deprem olarak da tanımlanabilecek nitelikte. Şimdi üçüncü bir depremin gelip gelmeyeceği yönünde kuşkularımız var, bu nedenle artçıları dikkatle takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Üşümezsoy, Sındırgı Dağı çevresindeki faylanmanın “basamaklı bir yapı” gösterdiğini belirterek şunları kaydetti:
“Sındırgı’da risk olduğunu daha önce vurgulamıştık. Ağustos ayında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından Sındırgı Dağı’nın alt kısmında faylanma oluştu. Artçılar, fayın kırıldığı yerden ziyade dağın doğusuna doğru yoğunlaştı. Bu durum, yeni bir kırılmanın habercisi olabileceğini gösteriyordu. Dolayısıyla o artçılar aslında yeni depremin öncüleri niteliğindeydi.”
Üşümezsoy, fay hattının Simav yönüne değil, güneye doğru kuzeybatı–güneydoğu doğrultusunda uzandığını belirterek, “Yüreğir ve Bayır çevresinde artçılar var. Bu sarsıntılar yeni bir deprem oluşturabilir veya mevcut çift deprem yırtılması tamamlanmış da olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“20 bini aşkın sarsıntı kaydedildi”
Sındırgı’daki depremlere ilişkin bir diğer değerlendirme de Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Karaoğlu’ndan geldi.
Volkan sismolojisi alanında çalışmalar yürüten Karaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemdeki sarsıntıların Sındırgı ve Simav çevresinde yoğunlaştığını ve bölgede 20 bini aşkın sarsıntı kaydedildiğini bildirdi.
Bazı depremlerin bilinen fay hatları üzerinde değil, haritalanmamış alanlarda meydana geldiğini vurgulayan Karaoğlu, “Bu durum, bölgedeki sarsıntıların alışılmışın dışında bir özellik taşıdığını gösteriyor. Santorini ve çevresindeki volkanik alanlarda görülen sarsıntılarla benzerlikler var.” ifadelerini kullandı.
Volkanik faaliyetlere dikkat çekti
Karaoğlu, Sındırgı çevresindeki depremlerin güneyinde Miyosen dönemi volkanlarının bulunduğuna işaret ederek, “Bu bölgede bazı araştırmacılar volkanizmanın olmadığını öne sürse de, güneyde yer alan çeşitli havzalar Miyosen dönemi volkanlarıyla biliniyor. Dolayısıyla bölgenin güneyinde geçmişte volkanik faaliyetler mevcut.” değerlendirmesinde bulundu.
