İstanbul’da, bebek ölümlerine neden olduğu iddia edilen Yenidoğan Çetesi davasının 10. duruşmasında önemli bir gelişme yaşandı. Organize suç örgütü lideri olduğu öne sürülen Fırat Sarı ve Medicence ile bağlantılı kişilerin mal varlıklarına mahkeme kararıyla tedbir konuldu.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, 22 tutuklu sanık ve avukatları katıldı. Toplamda 47 sanığın yargılandığı davada, çetenin bebek hastalarının sağlık hizmeti yerine maddi kazanç sağlamak amacıyla hastanelere sevk edildiği ve SGK’dan haksız ödemeler alındığına dair önemli detaylar ortaya çıktı.
İddianamede, çete lideri Fırat Sarı’nın doktor İlker Gönen ve ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ile birlikte suç örgütünü yönettiği belirtiliyor. Çetenin amacı, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu artırarak SGK’dan yüksek ödeme almak ve hasta bebeklerin sağlık durumlarını olduğundan daha ağır göstererek haksız kazanç sağlamak olarak tanımlanıyor.
Sanıkların, hasta bebekleri daha iyi sağlık hizmeti alacak hastanelere sevk etmek yerine, çetenin işbirliği yaptığı hastanelere yönlendirdiği ve burada uzun süreli yatışlarla SGK’dan fazla ödeme alındığı ifade ediliyor. Ayrıca, bazı bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi kazanç amacı güdüldüğü vurgulanıyor.
Ceza İstemleri ve Cezalar
İddianamede, Fırat Sarı ve İlker Gönen için toplam 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Gıyasettin Mert Özdemir içinse “kasten öldürme”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi” ve “kamu kurumlarına dolandırıcılık” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor. Ayrıca, suç işleyen hastaneler ve şirketler hakkında güvenlik tedbiri uygulanarak kapatılması ve mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Hastane Ruhsat İptalleri ve Soruşturma Gelişmeleri
Soruşturma kapsamında, İstanbul’da 9 ve Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edildi. Bu hastanelerde tedavi gören bebekler, kamu hastanelerine sevk edildi. Ayrıca, soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E.’yi tehdit eden kişiler de tutuklandı.
Davanın sonuçları, hem sağlık sektöründeki usulsüzlüklerin önlenmesi hem de bebek ölümleriyle ilgili sorumluların cezalandırılması açısından büyük önem taşıyor.