İzmir’de ikinci havalimanı tartışması
Adnan Menderes Havalimanı kapasite sınırına yaklaşırken, 2030’a kadar 25 milyon yolcu öngörülüyor. Aliağa’ya planlanan ikinci havalimanı kentin geleceğini şekillendirebilir; ancak çevresel ve ekonomik maliyetler tartışma yaratıyor.

İzmir, özellikle yaz aylarında yoğun turist akınıyla karşı karşıya kalıyor. Adnan Menderes Havalimanı, bu talebi karşılamakta zorlanıyor. 2024 verilerine göre havalimanından 11,5 milyon yolcu geçti; bunun 6,7 milyonu iç hat, 4,8 milyonu dış hat yolcusu oldu. Mevcut kapasitesi 35 milyon olan tesis, sezonluk yoğunluklarda gecikmelere yol açıyor.
Bilimsel araştırmalar, İzmir’in hava trafiğinin kentsel büyüme ve ekonomik aktiviteyle doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. “Journal of Aviation” dergisinde yayınlanan 2025 tarihli çalışmaya göre, sanayi ve turizm odaklı şehirlerde hava trafiği yıllık %15-20 oranında büyüyor. İzmir’de bu büyüme, 2030’a kadar 25 milyon yolcuya ulaşılacağını gösteriyor.
Aliağa sanayi bölgesine önerilen ikinci havalimanı, mevcut havalimanının kuzey ilçelerine erişimindeki uzun mesafeleri kısaltmayı hedefliyor. Ulaştırma Bakanlığı’nın 2024 fizibilite raporlarına göre, ikinci tesis, yolcu yükünü yaklaşık %40 oranında azaltabilir ve İstanbul’daki IST-SAW modeli gibi trafiği rahatlatabilir.
Ancak yeni havalimanının çevresel ve ekonomik maliyetleri de tartışılıyor. Mega havalimanı projelerinin orman kaybı, karbon emisyonu artışı ve gürültü kirliliğine yol açtığı bilimsel çalışmalarla ortaya konuyor. Aliağa bölgesinde sanayi emisyonları zaten yüksek; yeni inşaat, tarım arazilerini azaltabilir ve kara ulaşımına yönelimi artırabilir. Uzmanlar, metro entegrasyonunun zorunlu olduğunu vurguluyor.
TAV Airports verilerine göre, Adnan Menderes Havalimanı’nda 2025’te %8 yolcu artışı bekleniyor. İkinci pist eklenmezse gecikmelerin %20’ye kadar yükselmesi öngörülüyor. İzmir’in 2030 vizyonu için ikinci havalimanı, bir lüks değil, kentin büyümesini sürdürülebilir kılacak zorunluluk olarak değerlendiriliyor.
Ulaştırma Bakanlığı’nın resmi adımı beklenirken, mevcut modernizasyon ve üçüncü pist çalışmaları geçici rahatlama sağlasa da, İzmir’in hava trafiği büyümesine paralel olarak altyapı planlaması kritik önemde. Seyahat edenler için erken rezervasyon, artan yolcu yoğunluğuna karşı şimdilik en güvenli önlem olarak öne çıkıyor.