Mehmet Kasapoğlu, 35. Ulusal Özel Eğitim Kongresi’ne Katıldı
Necmettin Erbakan Üniversitesi ev sahipliğinde, “21. Yüzyılın Özel Eğitimi” temasıyla düzenlenen 35. Ulusal Özel Eğitim Kongresi, 30 Ekim–2 Kasım 2025 tarihleri arasında Konya’da başladı.

Kongreye Türkiye’nin dört bir yanından akademisyenler, öğretmenler, araştırmacılar, sivil toplum temsilcileri ve öğrenciler katılıyor.
Kongrede özel eğitim alanındaki güncel yaklaşımlar, bilimsel uygulamalar ve politika önerileri masaya yatırılıyor. Açılışta konuşan TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Başkanı ve İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, özel eğitim alanındaki dönüşümün Türkiye’nin bilimsel, sosyal ve vicdani kapasitesini yansıttığını söyledi.

Kasapoğlu, “Bu kongre yalnızca bir bilimsel etkinlik değil, aynı zamanda akademi ile Meclis arasında kurulan güçlü bir köprüdür. Buradan çıkacak her öneri, her rapor ve her iyi uygulama, komisyon raporlarımızı ve politika önerilerimizi besleyecektir.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında erişim, sürdürülebilirlik ve katılım ilkelerini özel eğitim politikalarının temel direkleri olarak tanımlayan Kasapoğlu, engelli bireylerin evinden çıktığı andan itibaren sınıf, laboratuvar, spor salonu, kütüphane ve şehrin tüm alanlarına engelsiz ulaşabilmesi gerektiğini vurguladı.
Kasapoğlu, 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un engelli hakları açısından bir milat olduğunu belirterek, “2005 öncesi ve sonrası geceyle gündüz kadar farklıdır. Bir zamanlar görünmez kılınan insan hikâyelerinden; üretimde, sporda, sanatta ve akademide yer alan başarı hikâyelerine geldik. Fakat hâlâ daha gidecek yolumuz var.” dedi.

Özel eğitim ile sporun kesişim alanına da dikkat çeken Kasapoğlu, “Spor Aşkı Engel Tanımaz” projesiyle tüm özel eğitim okullarına spor ekipmanları ulaştırıldığını hatırlatarak, “Bu proje, okulun bahçesine, sınıfa ve spor salonuna ‘ben de yapabilirim’ duygusunu taşımaktı.” ifadelerini kullandı. Kasapoğlu, sporun engelli bireylerin hayatında özgüven, sosyal katılım ve disiplin açısından dönüştürücü bir güç olduğunu kaydetti.
Kültür, sanat ve dijital dönüşümün özel eğitimin ayrılmaz parçaları olduğunu da belirten Kasapoğlu, özel eğitimin yalnızca pedagojik bir alan değil, hayatın tüm katmanlarına yayılan bir kültür olarak görülmesi gerektiğine işaret etti.
Kongre kapsamında 100 bildiri oturumu, yaklaşık 500 bildiri, çok sayıda panel ve poster oturumu ile yaklaşık 3 bin katılımcı yer alıyor. Türkiye’nin özel eğitim alanındaki akademik birikimi ve saha deneyimini bir araya getiren etkinlik, 2 Kasım’a kadar devam edecek.






